23 Ekim 2015 Cuma

Kediler de özler mi?

Simdi ben cok ozlem doldum ya. Haa bilmeyenler icin; yedi ayligina uzun suredir icinde oldugum kutunun icinden cikip hava almaya geldim bi yerlere. Bu sure icinde de azicik uzak kaldim haliyle sevdiklerime, sevdigim yerlere, seylere. Ultra dokunmatik bir insan oldugum icin de duygum, sanki asirlardir disardaymisim hissine donusmeye baslamisti ki, gayri donuyorum. Tamam bilenler, hemen baslamasin nolur. Evet gezdim, gordum, o fotograflari da ben cektim ama bundan bahsetmiyorum. Duygusal bir yaratigim ben de bir coklari gibi. Bazen olmasi gerektigi kadar (nasil olcuyoruz bilmiyorum), bazen biraz haddinden fazla. Neyse kisa lafin uzunu, baya bildigin doldum, ozlemeye doydum deyemem, cunku ozlediklerim sukur ki hala hayatta ama doldum yahu anlayiver. Sen de dolmadin mi yeri geldi. Peynir dolu teneke gibi, yagmur yuklu bulut gibi, koca bi demlik cay gibi, agzina kadar kitap dolu bir kutuphane gibi... Uzak kaldigim her seyi ozledim. Oyle boyle degil. Hani "yuh sunu da mi ozledin" diyebileceginiz seyleri bile ozledim.

Her sabah ise giderken gordugum kedimi (gerci haber alamadim uzun sure kendisinden), fakulte kantinindeki Nermin aplayi, okuyucularimi, vapurlari, gevrekleri, muhabbetle icilen kaynar caylari, Muzeyyen Senar'li cilingir sofralarini, sabah kahvelerini, bes yil yasadigim yurt odami, aneyi babeyi, agabeylerimi, yengeleri. dayilari, amcalari, kuzenleri, kitaplarimi, Kizlaragasi'ni, Kadikoy'deki evimi, kasabami, Izmir Korfezi'ni, Bogaz'i, Pamukkale ile sehirlerarasi yolculuk etmeyi... Liste cok uzun, evet cok seviyorum sonu gelmeyen cumleleri ama yazdirmayin simdi bana hepsini.

Pekala sonra, sonra ne olacak! Ben yazayim kimse yorulmasin. Butun her seye kavusacagim ozledigim ne varsa, belirli araliklarla, sonra da buralarda biraktiklarimi ozlemeye baslayacagim. Kuyrugu kopup yasama devam eden kertenkele umudu tasiyor olabilir mi ki bu ozlem duygusu. Ya da ne bileyim acidigini anlamayip altini kapatmadigim caydanliktaki son su...

Peki nedir bu ozlem? Sadece, Turkiye'de en cok kullanilan, 15. siradan yerini alip tahtini digerlerine kaptirmayan bir kadin ismi mi? Yoksa koskocaman bir duygunun cagrilis sekli mi? Nedir bu ozlem ki farkli derecelerde yakip kavuruyor, pisirip tasiriyor bir coklarimizi. Bazen besliyor, bazen acitiyor, bazen yazdiriyor, bazen aglatiyor, prangalar eskiyor ugruna. Adeta bir duygu bulutu, doldukca digerlerini yagdiriyor.

Gercekten muazzam bir cember olabilir mi ki bu duygunun kendisi. Yok yok ironi yapmiyorum. Hislerimi uzaktan izlemeyi deneyince cemberin o essiz, nev'i sahsina munhasir cember halini goruyorum bazen. Bir hareket etme bicimi olabilir mi ki ozlemek? Seni yerinden kaldiran, hic sirasi degildi dedigin an yola koyan. Insan ozledigine kavusmak icin hareket etmez mi cogu zaman? Evet evet hareket!ozledigine kavusmak icin sehir degistirirsin, yillarca yasadigin sehri ozlediginden kalkar gider ziyaret edersin, tadini cok ozledigin koy peyniri icin pazara cikarsin, okumayi ozledigin kitabi bulmak icin kutuphaneye yonelirsin, ozlemiyle yandigin adama siir yazarsin, ki yazmak hareketin babasi olabilir, agit yakarsin ozlemi hic bitmeyecek olana, hic olmadi bir sigara yakmak istersin cakmaga davranirsin.

Ahh ne muazzam! Beni duraganliktan cikaran kusursuz bir duygu mu ki bu, farkina varamadigim!

Newton'un hareket yasalarindan birinde (3. Yasa) "Her etkiye karsilik  esit ve zit bir tepki vardir." diyor. Bu durumda ozlem duygusunun bizde yarattigi etkiye karsilik bir baska duygu peydah oluyor diyemez miyiz icerimizde. (tamam fizikten anlamiyorum, bu duygusal fizik yorumlamasi.)

Ve bir yandan da insan gonlu icin ele aldigim bu duyguyu hayvanlar icin dusunuyorum. Mesela her sabah ise giderken gordugum o kedi de beni ozlemis midir ki bazen? Beni goremedigi ve ozledigi icin hareket etmis midir yerinden ? Ah nasil bilebilirdim ki bir sabah habersiz gidecegini, soramadim.

Bir de su var, madem 'ozlem' dedim kafalari patlattim... 

Neredeyse on bir yildir gunluk adi altinda defter tutuyorum. Bazen bir ay yazmadigim oluyor o yuzden gunluk degil. Her neyse, bir defter bitip digerine baslarken de ilk sayfaya icimden ilk gecen seyi yazmaya calisiyorum. Yakinlardaki bir deftere baslarken de, neredeyse bir yil once, soyle yazmistim: Tanimadigim insanlar ve gitmedigim yerler var. Onlari cok ozluyorum!

Olur sey degil! Nasil olur da tanimadigim, kim oldugunu bile bilmedigim, hic bir duygusal baglantimin olmadigi kimseleri ozleyebiliyorum. 

Sanirim kendimi duygudan duyguya suruklemek icin bir cok nedenim var. Tanimadiklarima, bilmediklerime karsi bile hasretlik var icimde. Neyse ama iyi haber, bir dolu guzel insan, bir suru yeni yer hayatimin bu yedi aylik suresinde beni bekliyormus megersem. Tanimadigim insanlarin ve gitmedigim yerlerin bir kismiyla hasret giderdim boylece.

Hulasa, ben yine sonu gelmeyen bir konuyu actim zihnimde, kalbimde bir yerlerde, ama kapatamiyorum. Bekliyorum oyle kendi yolunu bulsun diye su gibi.. Bu da oyle olacak heral. Neyse ki Muzeyyen'in oldugu cilingir sofrasina da, anamin gerdanina da ve bir cok seye de cok kalmadi. 

Bir arkadasim hep soyle diyor, soyle yaziyor her yere. Simdi ondan esinlenip ben de yazayim da bu yazinin sonu gelsin artik . Her gune bin sukur...

Kedi mi? O minik hanim kizima ne oldugunu bilmiyorum. Bir sure sonra goremez oldum. Bir kac sabah onu gordugum yerin cevresinde dolandim. Ama bulamadim... Belki gitmek istedi o da bi yerlere kim bilir. Bir isaret birakaydi iyiydi ama cani sagolsun. Neyse ki bir fotografi var elimde...


Insan iste yazmayi da ozledi mi hulasa da dese bitiremedi mi bitiremiyor. Ama bu, bu yazinin son hareketi.

Hareketin bereket oldugu, ici sicacik ozlem dolu gunleriniz olsun...

M.


Bu yazinin sarkisi Zeki Muren'den geliyor ve Sanat Gunesi diyor ki: 

"katmer katmer acil gonul bahcemde
 bir ipek cevre ol fakir bohcamda
 mecnun'um leyla'sin dertli bahcemde
 kapimi yeniden cal usul usul"

Eee insan Zeki Muren'i de ozluyor be..












1 yorum:

  1. Ne mükemmel hatunsun! Nasıl bir kalbin var! Sen Hep yaz ...

    YanıtlaSil