17 Mart 2015 Salı

Yok ben kalmayayım, evden beklerler...


Geçen haftalarda bir atölyeye katıldım. Atölye, Sanayi Mahallesi'nde Kolektif House adında harika bir mekanda gerçekleşti. Burada atölyenin saatini beklerken oturduğum masada bir dergiye rastladım. Derginin manifestosu öyle güzeldi ki... Attım hafıza. Şimdi günü geldi ve bu manifestodan bir alıntıyla yazmak, yazdıkça çoğalmak istiyorum.

"Kaçmak değil gitmek istiyorum." diyordu manifestonun tam da orta yerinde. Sanki gözüme girmek ister gibi kocaman yazılmıştı. Okur okumaz hahh dedim işte bu doğru cümle! Benim kaçacak bir şeyim yok ki! Ben de gitmeyi seviyorum birçokları gibi. Gitmek benim için kalmak... Gittiğim her yerde kalıyorum ve kaldığım her yerden gidiyorum. Ne derdim var benim bu gitmeliklerle bilmiyorum, ama iyi ki var demeden de edemiyorum.

Ve evet girizgahları sevdiğim doğru, yoksa şimdi yazacaklarımla bu yazdıklarımın hiç bir bağlantısı yok.

Ya da var! Bilemedim...En iyisi devam edeyim.

Bir süredir işsizdim, bilenler bilir. İşsizliği iliklerine kadar kullandım(yorum). Kendimle baş başa kalmalar, saatsiz zamanlar, sabahı akşama bağlayan kahvaltılar, gezmeler, tozmalar falan derken yedi ayı mis gibi yidim. Bu süre içinde uzun süredir yer almak istediğim Avrupa Gönüllü Hizmeti (AGH) projelerine de başvurular yaptım. O kadar çok başvuru yaptım ki bir zaman sonra saymayı bıraktım. Ve çok karlı bir İstanbul gecesinde günlüğüme şöyle aktardım duygularımı "artık umudumu kaybettim!".

Ve müjde!!!!  Umut kaybedilmeye yine gelemedi! Yazdığımın üzerinden 24 saat geçmemişti ki başvurduğum bir kuruluş tarafından arandım.Çarpık ingilizcemle geliyom gidiyom derken anlaşıverdik. O gece Ezgimle amaçsızca açtığımız şarabın da nereye içileceği belli oldu tabii. Ben, Ezgi, kedi ve şarap oturup mutlu olduk halime.

Vizeydi, biletti, evdi derken onlar da fıtfıt halloldu. Eee bana da gitmek kalıyor bu durumda. Yakın bir zamanda yedi sekiz aylığına değişik bir yerlere gideceğim ben. Hem yakın hem uzak bir ülke. Çocuklarla birlikte çalışıyor olacağım. Yeni bir ev, yeni insanlar, başka bir kültür tam da bayıldığım şeyler...

Çok heyecanlı olduğumdan her yere yazmak, herkese söylemek istiyorum. Utanmasam sokaktaki insanları çevirip "Biliyor musunuz ben gidiyorum." diyeceğim :)

Başka da bir şey yok işte hepsi bu!

Nereye mi gideceğim? Onu bilerek söylemek istemedim. Gidince ben, hep birlikte görürüz. Sadece bayatlamış bir gizemlilik yaratmak istiyorum :)

Ama dilerseniz yorum olarak aklınıza ilk gelen ülkeyi yazabilirsiniz. Belki bana niyet size kısmet olur  :)

Esen kalın,
M.



1 yorum:

  1. Mügecim,
    Kaçmak yerine gitmeği tercih ettiğin için, nereye, kimlerin arasına, nasıl bir kültüre ve nasıl bir coğrafiye gideceğinin önemi yok. Sen bu yoluculukta sadece sen le kalmayacaksın, senden bir kaç sayısı belli olmayan mügeler olacak, farz et genlerinle oynamışlar ve farklı farklı yeni mügeler doğmuş.
    Küçük prens ne demiş. Yapancılardan öğreneceğimiz çok şey var!!

    Yolculuğunu erken bitirme, geriye bakma!! yeni gezegenler dolu yolculuk dillerim sana!! öpüldün



    YanıtlaSil